Madonna’ya olan hayranlığım 1986 yılında başladı. Yılı hatırlıyorum çünkü Prep yani hazırlık sınıfındaydım. İngilizce öğrenmeye başladığım sene idi. Madonna’nın her şarkısının benim için ve 1980’li yıllarda ergenlik dönemini yaşayanlar için anısı vardır; örneğin ‘True Blue’ çocukluğun bitimini, ilk kalp atışlarını, ilk platonik aşkları anımsatır.
Geçtiğimiz gecelerden birinde, uykum kaçtığında neredeyse on yıldır seyretmediğim bir yarışma programına gözüm takıldı. BBC Entertainment kanalında yayınlanan The Weakest Link, ülkemizde bilinen adıyla ise En Zayıf Halka…
Bu hafta okullar açıldı, trafikler kapandı.Bütün kış sürecek trafik çilesinin ilk sinyallerini veren güneşli pazartesi, sinirini birkaç saat sonra sonra sevgili arkadaşlarımın okulun ilk günü çektikleri çocuk resimlerini yollamasıyla bıraktı...
Hayat sadece yorgunluk ve kızmaktan sinirlenmekten ibaret değil tabii. Sosyal hayatınızı düşünün bir an… Sevdiğiniz insanları işaret parmağınızla kalabalıktan sürükleyip yanınızda tutmak istemez miydiniz örneğin? Ya da sevmediklerinizi işaret ve başparmağınızı birleştirerek küçültmek.
Sanırım 1985 yılıydı. İlkokulda bir çocuğu en mutlu edebilecek olaylardan birini yaşamıştım; iki hafta süren sömestr tatili biter bitmez bir hafta daha kar tatili olmuştu. O yıllarda oturduğumuz Teşvikiye’deki beyaz yollara bakıp hemen bir alt sokakta oturan sınıftaki en iyi arkadaşımı aramıştım.
Dokuz buçuk saatlik direkt bir uçuş öncesi, kitapçıda gezinirken Canan Tan’ın kaleme aldığı Aşkın Sanal Halleri adlı kitabı satın aldım. Birinci sebebi yeni çıkacak Şalomist sayımızın ana konusunun “Sanal Biz” olması ve dolayısıyla kitabın başlığının bende merak uyandırması, ikincisi ise Canan Tan’ın daha önceden okumuş olduğum birkaç kitabının genelde akıcı olması.
Geçtiğimiz ay dünyaca ünlü arama motoru Google, Çin’de maruz kaldığı siber saldırılar sonucunda Çin’den çekildi. Çin’in Google ve bazı Amerikan şirketlerine yaptığı siber saldırılar ve Çin’deki internet özgürlüğü konusu yüzünden iki ülkenin arası açılmaya başladı.